Bir yılı daha geride bırakıyoruz bu akşam.
Her yılın son günü, insanın kendiyle hesaplaştığı gün olur genelde. Bu yıl neler oldu, neler yaptım, doğrularım, yanlışlarım diye liste çıkarır insan kendi kendine.
Boşverin bu hesaplaşmaları, muhasebeci miyiz biz. Olmuşla, olacaklarla uğraşmanın bir anlamı yok.
Herşeyin en iyisini, en güzelini dilemek en güzeli.
Ben çok çok güzel bir yıl diliyorum hepimize; kendime, en yakınlarıma, tüm sevdiklerime, hayatımdaki herkese, dünyadaki herkese, evrendeki her canlıya. Tüm hayırlı dualarımızın kabul olacağı, tüm güzel dileklerimizin gerçekleşeceği, tüm sorunlarımızın çözüleceği, dertlerimizin, acılarımızın hafifleyeceği, kendimizi, birbirimizi, hayatı ve yaradanı çok seveceğimiz, insan olmanın onurunu, gururunu ve sevincini yaşayacağımız harika bir yıl olmasını diliyorum 2012'nin. Sevgiler...
31 Aralık 2011 Cumartesi
29 Ekim 2011 Cumartesi
Cumhuriyet Bayramı'mız Kutlu Olsun!
28 Mayıs 2011 Cumartesi
Kışı Rahat Geçirdim
"Kışın başında İmuneks, zencefil, zerdeçal ve ıhlamurdan bahsetmiş, kışı rahat geçiriyorum bu desteklerle", demiştim. Kış mevsiminin devamında da öyle oldu. Daha az hastalandım, kendimi fiziksel olarak daha güçlü hissettim.
İnsanın bildiği, öğrendiği şeyleri üşenmeyip uygulaması gerekiyor. Sabırla uygulayınca sonuç alınıyor gerçekten...
İnsanın bildiği, öğrendiği şeyleri üşenmeyip uygulaması gerekiyor. Sabırla uygulayınca sonuç alınıyor gerçekten...
Değişmek Lazım
"Kendimi gerçekten önemsiyorum artık", demiştim Şubat ayındaki son yazımda. Şubat'tan Mayıs'a geçmiş üç ay. Bende var mı bir değişiklik? Pek sanmıyorum.
Kendime değer vermekle didiklemek arasında gidip geliyorum herzamanki gibi. İnsanın, hayatının bir parçası olmuş zararlı duygu ve düşünce kalıplarını kırması ne kadar da zor...
Kıyafetlerini, eşyalarını değiştirebilirsin, işini gücünü değiştirebilirsin, evini arabanı, değiştirebilirsin, ama duygu ve düşüncelerini, körü körüne, canın yana yana bağlandığın bir sürü saçmalığı değiştiremiyorsun kolay kolay.
Değişmek, değiştirmek gerekiyor oysa. Değişim, bazen çok zor olsa da vazgeçilmez ve kaçınılmaz birşey. Değişmek lazım, değişmek lazım, değişmek lazım...
Kendime değer vermekle didiklemek arasında gidip geliyorum herzamanki gibi. İnsanın, hayatının bir parçası olmuş zararlı duygu ve düşünce kalıplarını kırması ne kadar da zor...
Kıyafetlerini, eşyalarını değiştirebilirsin, işini gücünü değiştirebilirsin, evini arabanı, değiştirebilirsin, ama duygu ve düşüncelerini, körü körüne, canın yana yana bağlandığın bir sürü saçmalığı değiştiremiyorsun kolay kolay.
Değişmek, değiştirmek gerekiyor oysa. Değişim, bazen çok zor olsa da vazgeçilmez ve kaçınılmaz birşey. Değişmek lazım, değişmek lazım, değişmek lazım...
27 Şubat 2011 Pazar
Pratik ve Lezzetli
Arkadaşım ve blog komşum Elfkızı'nın blogundan arakladığım anne patatesi tarifini paylaşmak istedim sizlerle. Bir sohbetimiz sırasında da bahsetmişti bu lezzetten. Henüz pişirmedim, ama mutlaka deneyeceğim. Deneyince, fotoğrafını da çekip buraya ekleyeceğim.
ANNE PATATESİ
Malzemeler (4 kişilik)
3-4 orta boy patates (elma dilimi şeklinde kesilmiş )
1-2 diş sarımsak (arzuya göre)
½ tatlı kaşığı tuz
1-2 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
kuru nane, kekik, kara biber
Yapılışı
Elma dilimi şeklinde kestiğiniz patateslerin üzerine dövülmüş sarımsak, tuz ve baharatları ve zeytinyağı ekleyin, ardından iyice karıştırın.
Tercihen cam fırın tepsisine yağlı pişirme kağıdını serip üzerine patatesleri yerleştirip orta ateşte yanan fırında 30-35 dakika pişirin.
Fırından çıkardıktan sonra yoğurtla hazırladığınız dip sos ya da domatesli sos ile servis yapabilirsiniz.
ANNE PATATESİ
Malzemeler (4 kişilik)
3-4 orta boy patates (elma dilimi şeklinde kesilmiş )
1-2 diş sarımsak (arzuya göre)
½ tatlı kaşığı tuz
1-2 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
kuru nane, kekik, kara biber
Yapılışı
Elma dilimi şeklinde kestiğiniz patateslerin üzerine dövülmüş sarımsak, tuz ve baharatları ve zeytinyağı ekleyin, ardından iyice karıştırın.
Tercihen cam fırın tepsisine yağlı pişirme kağıdını serip üzerine patatesleri yerleştirip orta ateşte yanan fırında 30-35 dakika pişirin.
Fırından çıkardıktan sonra yoğurtla hazırladığınız dip sos ya da domatesli sos ile servis yapabilirsiniz.
16 Ocak 2011 Pazar
Ömer Faruk Tekbilek
Ömer Faruk Tekbilek'in müziğini de çok severim. Güzel bir parçasını paylaşayım sizlerle.
Yasama inat-Omer Faruk Tekbilek-Why
Yasama inat-Omer Faruk Tekbilek-Why
14 Ocak 2011 Cuma
Farid Farjad
Farid Farjad'ı birkaç senedir dinliyorum ve müziğini çok seviyorum. Öyle etkileyici, öyle kuvvetli ve çoğunlukla öyle hüzünlü ki müziği...
Farid Farjad kimdir, belki merak ederseniz diye, vikipedia'dan alıntı yaparak bu önemli müzisyenle ilgili biraz bilgi paylaştım sizlerle...
Farid Farjad, Fars asıllı ABD vatandaşı bir keman virtüözü. "Kemanı ağlatan adam" olarak bilinir ve dünyanın en iyi keman virtüözlerinden birisi olarak kabul edilir.
8 yaşından beri keman çalan İranlı bir müzisyen olan Farjad, 1938 yılında Tahran’da doğmuştur. 1966 yılında, Tahran Müzik Konservatuarı'nda klasik müzik üzerine master yapmış, bundan sonraki adımında Tahran Senfoni Orkestrası'nda önemli görevler üstlenmiştir. Fars Halk Müziği birikimine sahip olan Farjad, keman ile Klasik Batı müziği üzerinde de çalışmalarda bulunmuştur. Bu çalışmaları Fars müziğinin gelişmesinde önemli bir yer tutmuştur.
Farjad, Pehlevi Hanedanı döneminde doğmuş fakat 1979 yılındaki İran İslam Devrimi öncesinde ülkesinden ayrılarak Kaliforniya'ya yerleşmiştir. Bu yıldan itibaren ABD vatandaşlığına geçmiş ve yaşamını ABD'de sürdürmüştür. Fakat kendisini ABDli değil İranlı ve Fars olarak nitelendirmektedir. Devrimden sonra İran'da müziğin "haram" ilân edilmesi ve yasaklanmasından sonra Farjad'ın ve birçok Fars müzisyenin ülkeye girmesi yasaklanmıştır.Sanatçı yıllardır Los Angeles'ta yaşamaktadır.
Farjad’ın, yalnızca piyano ve keman kullanarak oluşturduğu Anroozha (O Günler) isminde beş albümden oluşan bir albüm serisi bulunmaktadır. Ayrıca Golha Orkestrası adlı kolektif iki albüm de sanatçının eserleri arasındadır. Bu albümlerde Farjad, kendi deyimiyle doğadaki hüzünü notalara dökmüştür. Albümlerinin bu yönde oluşmasının sebeplerinden birisi olarak devrimden sonra ülkesinden uzaklaşması ve ülkesinden uzakta yaşamak zorunda kalmasını göstermiştir.
Farid Farjad kimdir, belki merak ederseniz diye, vikipedia'dan alıntı yaparak bu önemli müzisyenle ilgili biraz bilgi paylaştım sizlerle...
Farid Farjad, Fars asıllı ABD vatandaşı bir keman virtüözü. "Kemanı ağlatan adam" olarak bilinir ve dünyanın en iyi keman virtüözlerinden birisi olarak kabul edilir.
8 yaşından beri keman çalan İranlı bir müzisyen olan Farjad, 1938 yılında Tahran’da doğmuştur. 1966 yılında, Tahran Müzik Konservatuarı'nda klasik müzik üzerine master yapmış, bundan sonraki adımında Tahran Senfoni Orkestrası'nda önemli görevler üstlenmiştir. Fars Halk Müziği birikimine sahip olan Farjad, keman ile Klasik Batı müziği üzerinde de çalışmalarda bulunmuştur. Bu çalışmaları Fars müziğinin gelişmesinde önemli bir yer tutmuştur.
Farjad, Pehlevi Hanedanı döneminde doğmuş fakat 1979 yılındaki İran İslam Devrimi öncesinde ülkesinden ayrılarak Kaliforniya'ya yerleşmiştir. Bu yıldan itibaren ABD vatandaşlığına geçmiş ve yaşamını ABD'de sürdürmüştür. Fakat kendisini ABDli değil İranlı ve Fars olarak nitelendirmektedir. Devrimden sonra İran'da müziğin "haram" ilân edilmesi ve yasaklanmasından sonra Farjad'ın ve birçok Fars müzisyenin ülkeye girmesi yasaklanmıştır.Sanatçı yıllardır Los Angeles'ta yaşamaktadır.
Farjad’ın, yalnızca piyano ve keman kullanarak oluşturduğu Anroozha (O Günler) isminde beş albümden oluşan bir albüm serisi bulunmaktadır. Ayrıca Golha Orkestrası adlı kolektif iki albüm de sanatçının eserleri arasındadır. Bu albümlerde Farjad, kendi deyimiyle doğadaki hüzünü notalara dökmüştür. Albümlerinin bu yönde oluşmasının sebeplerinden birisi olarak devrimden sonra ülkesinden uzaklaşması ve ülkesinden uzakta yaşamak zorunda kalmasını göstermiştir.
Fikrimin İnce Gülü
Farid Farjad - Fikrimin ince gülü | Cixiz.biz
Farid Farjad'ın müziğini çok seviyorum. Dün akşam internette Farid Farjad müziklerini inceleyip dinlerken rastladım bu parçaya. Bildiğimiz 'Fikrimin İnce Gülü' şarkısının harika bir enstrümantal yorumu. Çok beğendim.
Şarkı sözlerini de buldum internetten, buraya da koyuyorum. Ne güzel sözler, değil mi?
FİKRİMİN İNCE GÜLÜ
Fikrimin İnce Gülü
Kalbimin Şen Bülbülü
O Gün ki Gördüm Seni
Yaktın Ah Yaktın Beni..
Gördüğüm Günden Beri
Olmuşum İnan Deli
O Gün ki Gördüm Seni
Yaktın Ah Yaktın Beni..
Ateşli Dudakların
Gamzeli Yanakların
O Gün ki Gördüm Seni
Yaktın Ah Yaktın Beni..
Küçük Prens, Çocuk Kalbi, Şeker Portakalı
Malum, okullar yakında yarıyıl tatiline giriyor, çocuklar kitap okusunlar.
Bugün bir gazetenin ekinde okudum, en iyi on çocuk kitabı diye. Listenin başında Küçük Prens var. Onun dışında, benim düşündüğüm başka kitap yok verdikleri listede.
Benim 'çocukların mutlaka okuması gereken on kitap' listem şöyle:
1-Küçük Prens,
2-Çocuk Kalbi,
3-Şeker Portakalı,
4-Güneşi Uyandıralım,
5-Küçük Kadınlar,
6-Küçük Erkekler,
7-Mavi Kuşu Gören Var mı?
8-Küçük Kara Balık,
9-İki Yıl Okul Tatili,
10-Robinson Crusoe.
Çocuklara kitap hediye edelim, yarıyıl tatilinde mutlaka kitap okumaları için onları teşvik edelim, onlara örnek olalım, birlikte kitap okuyalım.
Kitapla dolu, binbir yeni umutla, binbir yeni dünyayla dolu günler ve geceler dilerim...
Bugün bir gazetenin ekinde okudum, en iyi on çocuk kitabı diye. Listenin başında Küçük Prens var. Onun dışında, benim düşündüğüm başka kitap yok verdikleri listede.
Benim 'çocukların mutlaka okuması gereken on kitap' listem şöyle:
1-Küçük Prens,
2-Çocuk Kalbi,
3-Şeker Portakalı,
4-Güneşi Uyandıralım,
5-Küçük Kadınlar,
6-Küçük Erkekler,
7-Mavi Kuşu Gören Var mı?
8-Küçük Kara Balık,
9-İki Yıl Okul Tatili,
10-Robinson Crusoe.
Çocuklara kitap hediye edelim, yarıyıl tatilinde mutlaka kitap okumaları için onları teşvik edelim, onlara örnek olalım, birlikte kitap okuyalım.
Kitapla dolu, binbir yeni umutla, binbir yeni dünyayla dolu günler ve geceler dilerim...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)