30 Mayıs 2012 Çarşamba

Jet Kasalar ve Bizim Kuşağımız

Jet Kasalar ve Bizim Kuşak Teknolojik gelişmelerin yorucu geldiğinden, yetişemediğimizden bahsediyorduk bugün bir arkadaşımla. Bu konuşma bana başka bir arkadaşımın, İletişim Fakültesinden sınıf arkadaşım Banu Tuna’nın birkaç yıl önce okuduğum bir yazısını hatırlattı. Teknolojik yeniliklerden tırstığından bahsetmiş, Migros’taki jet kasalarla olan mücadelesini anlatmış, zorlandığını ama yılmadan tekrar deneyeceğini belirtmişti yazısında Banu.

Ne kadar yakın buldum kendime!
Bizim kuşak, şu anda otuzlu yaşlarının sonunda, kırklarının başında olanlar kuşağı garip bir topluluk. Biz siyah-beyaz televizyonu, tek kanallı dönemi de yaşadık, özel televizyonların, özel radyoların doğuşunu da gördük, internetin ortaya çıkıp her şeyi ele geçirişini de. Koca koca walkmenleri de kullandık, ipodları da... Teknolojik gelişmelerden tırstık ama hayatın içinde olduğumuz, bunları kullanıp ilerlemeye mecbur olduğumuz için kayıtsız kalamadık ve hayatımızın parçası yaptık çoğunu da. Değişimler, hıphızlı değişimler çağında yaşadık gençliğimizi ve erken yetişkinliğimizi...

( Bu yazım, www.venusvekadinlari.blogspot.com'da da yayınlandı. )
tıklayınız

Sizin Aşkınızın Rengi Ne?

Hande Altaylı’nın “Kahperengi” adlı romanını bitirdim yeni. Hoşuma gitti; kolay okunan, iyi vakit geçirten bir roman. Yazara göre, aşkın içinde kötülük var, daha başka birçok şey olduğu gibi. Hain oluyor aşıklar ve kahperengi gözlerle bakıyorlar ötekilere, aşkları uğruna … Düşündüm epeyce. Aşkın rengi neydi? Karmakarışık bir resim bence aşk, her rengi de barındırıyor içinde. Herkesin aşk rengi başka, aşkın her evresinin rengi de başka… Herkes kendi rengini, yaşanmışlıklardan süzülen renkleri taşır aşkına. Ve aşkın her döneminde renkler de değişir.