6 Aralık 2008 Cumartesi

Klasikler

Bugün evde temizlik yaparken bir yandan da açık olan televizyondaki bir diyaloğa kulak misafiri oldum. Bir kültür- sanat programında, sokak röportajı yapan bir muhabir, 'roman okuyor musunuz', şeklinde bir soru yöneltti genç bir hanıma. Evet, yanıtını veren hanımefendinin, ''klasik romancılarımızdan üç isim sayabilir misiniz'' sorusuna verdiği cevap muhabire de, bana da ilginç geldi: Orhan Pamuk.
Orhan Pamuk ne zaman bir klasik haline gelmişti?..Hanımefendi, klasik kavramı ile ünlü kavramını karıştırmıştı herhalde. Orhan Pamuk ünlü bir romancıdır, ama hiçbir romanı henüz klasikler arasına girmemiştir. Benim bu soruya vereceğim cevap şöyle olurdu, '' Reşat Nuri Güntekin, Halit Ziya Uşaklıgil ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu. Listeyi uzatırsak, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Ahmet Hamdi Tanpınar, Halide Edip Adıvar, Peyami Safa, Kemal Tahir, Sabahattin Ali...
Reşat Nuri Güntekin'i ele alırsak, Çalıkuşu, Dudaktan Kalbe, Yaprak Dökümü,yazılışlarının üzerinden o kadar çok yıl geçmesine rağmen, hala sevilerek okunan, çok beğenilen dizilere konu olan yapıtlarından birkaç tanesi.
Halit Ziya Uşaklıgil'in Mai ve Siyah'ının adını duymayan var mıdır, veya şimdilerde de bir televizyon dizisi olarak izlediğimiz Aşk-Memnu, şimdiye dek ne kadar çok film, dizi ve tiyatro oyununa esin kaynağı olmuştur. Bu gibi eserler ve bu gibi eserleri ortaya koyan sanatçılar klasikler arasında sayılırlar...

Canavar Sofrası


Geçenlerde izlediğim bir oyundan bahsetmek istiyorum sizlere. Şehir Tiyatrosu Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde izledim 'Canavar Sofrası' adlı oyunu. Çok beğendim. Salon girişi dikenli teller, gamalı haçlarla donatılmıştı, konu 2.Dünya savaşı ve nazi işgali döneminde geçiyordu. Evli bir çift, evin hanımının doğum günü nedeniyle parti düzenlemiş, misafirlerini bekliyor, yavaş yavaş misafirler geliyor. Biraz sonra bir gürültü, silah sesleri. Bir müddet sonra eve askerler giriyor. İki nazi subayı öldürülmüş kapının önünde, bu nedenle katiller bulunana kadar o apartmandaki her daireden iki rehine alınacak, doğum günü partisinde yedi kişi var, bu yedi kişiden, aralarından iki kişiyi seçip rehine olarak vermelerini istiyor ve bunun için iki saat süre veriyor komutan. Birbirleriyle dost olan bu yedi kişinin herbiri, iki saat boyunca diğerini rehine olmaya ikna etmeye çalışıyor. Bu arada herkes, birbirinin şimdiye kadar hiç görmediği yüzünü veya yüzlerini görüyor...Gerçekten iyi bir oyun...
Oyunla ilgili daha fazla bilgi vermek gerekirse:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları ile Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun ilk ortak projesi olan, Vahé Katcha’nın yazdığı ve Hüseyin Köroğlu’nun yönettiği Canavar Sofrası adlı oyun, Ekim ayı ve Kasım’ın ilk haftası süresince Kıbrıs Lefkoşa Belediye Tiyatrosu'nda sahnelendi. 19 Kasım’dan itibaren de İstanbul’da, 3 ayrı sahnede, 22 temsille tiyatroseverleri bekliyor.
Mutlaka izleyin derim...

5 Aralık 2008 Cuma

Yorgun Ciltlere Muz

Yorgun cilt soluk renkli olur, kırışıklıklara davetiye çıkarır. Haftada bir kez muzlu maske yapmak, cilde iyi gelir. Cildi dinlendirir, tazeler ve sağlıklı bir görünüme kavuşturur.
Bir muzu çatalla ezip püre haline getirin, temiz cildinize masaj yaparak sürün. 15 dakika bekletin, ılık suya batırılmış pamukla temizleyin, daha sonra, yine ılık suyla yüzünüzü yıkayın.

Bayram Tatlısı: Revani

Malum, önümüz bayram, bir tatlı tarifi ekleyeyim dedim. Çok sevdiğim bir ablamın verdiği bu revani tarifini siz de deneyin...Ben henüz denemedim, deneyince resmini de çekip eklerim buraya.
Aynen ablamın kelimeleriyle iletiyorum tarifi...

''Hamur tatlısı demişsin, revani nasıl, uyar mı sana? Ben tarifini vereyim aklına yatarsa yaparsın, çok kolay hafif bir tatlı:
3 yumurta , 3 çay bardağı yoğurt , 3 çay bardağı şeker , 3 çaybardağı da irmik , 6 çay bardağı un, bir paket kabartma tozu.
Şerbeti için de 5 su bardağı su, 4 su bardağı şeker ..
Önce kek yapar gibi yumurtayı, yoğurdu, şekeri çırp, irmiği de ilave et. Sonra un, en son da kabartma tozunu ilave ettikten sonra, şöyle bir karıştır, hafif yağladığın tepsiye dök, ver fırına.
Bir taraftan da şerbetini kaynat, pişen revaninin üzerine dök ( her ikisi de ılık olacak), burası önemli, eğer kaynar dökersen, revani lapa olur..Afiyet olsun, ağzın her daim tatlı olsun...''
Sizin de ağzınız her daim tatlı olsun...

Bitkilerle Güzellik

Mutfağımızda kullandığımız birçok bitki ve otun, cildimiz için de çok faydalı olduğu bilinmektedir. Bunlardan birkaç örnek vermek gerekirse (ki adaçayı ve naneyi ben zaten kullanıyorum);
Adaçayı: Gözenekleri genişlemiş yağlı ciltleri temizler, serinletir, gözenekleri sıkılaştırır. Ter bezlerini etkileyerek terlemeyi azaltır. Banyoda kullanıldığında, ağrıyan kaslara ve yorgun ayaklara iyi gelir. Buğu banyolarında ve losyonlarda adaçayına papatya da katılabilir.
Ebegümeci: Yumuşatıcı ve rahatlatıcı bir etkisi vardır. Çay gibi demlendiğinde duyarlı ince ciltlere yararlıdır.
Rezene: Kükürt, potasyum ve organik sodyum içerir. Rezene tohumuyla hazırlanmış buğu banyosu, yorgun ve cansız ciltlere iyi gelir.
Isırgan otu: Buğu banyolarında kullanılırsa cildi derinden temizler. Demlenmiş ısırgan otu losyonu ile saçları yıkamanın, da canlandırıcı etkisi vardır.
Nane: Çay gibi demlenip losyon olarak kullanılırsa, cildi temizler ve ferahlatır, bazı lekeleri yok eder.

Makyaj Temizleme Sütümüzü Kendimiz Yapalım

- Yarım litre sütü kaynatıp soğutuyoruz,
- içine rendelenmiş yarım salatalık
- rendelenmiş yarım elma ekliyoruz,
daha sonra
- 1 kapak bademyağı,
- 3 damla hindistancevizi yağı özü,
- 3 damla buğday yağı özünü de ekliyoruz.
Elde ettiğimiz karışımı, makyaj temizlemede kullanıyoruz. Bir yaptığımızı, bir hafta boyunca kullanabiliriz. Kolay gelsin...

4 Aralık 2008 Perşembe

Harika Bir Sağlık Kaynağı: Keten Tohumu

Yüsek oranda lif, Omega-3, Omega-6 yağ asitleri, protein, B12 vitamini, minerla ve amino asit içeren keten tohumunun sağlığımıza pek çok açıdan yararı var. Özellikle mide-bağırsak sorunları, fazla kilolar, yüksek kolesterol, yüksek kan şekeri, kemik zayıflığı, kalp-damar sağlığı, romatizmal hastalıklar, bazı deri hastalıkları, yaralar, solunum yolu rahatsızlıkları üzerinde olumlu etki yapmaktadır. Ayrıca sinir sistemini, hafızayı ve bağışıklık sistemini güçlendirmede, konsantrasyon bozukluğunda, ve menopoza bağlı şikayetlerde de keten tohumundan faydalanılmaktadır.

İyi Bir Uyku İçin

İyi uyku için, aynı saatte uyumaya özen gösterilmelidir. Oda ısısının kararında olması gerekir; ne çok sıcak, ne çok soğuk. Dolu mideyle yatılmamalıdır, mümkünse iki üç saat önce yemek yenmiş olmalıdır.
Uykunuz gelmiyorsa, ılık bir duş yardımcı olabilir. Papatya çayı ve ıhlamur da sakinleştirir, uyku öncesi iyi gelir. Uykuya geçmekte zorlananlar için, bir bardak ılık veya sıcak süt de önerilir.

3 Aralık 2008 Çarşamba

Bardak Bardak Sağlık

Kış mevsimini sürdüğümüz şu günlerde, meyve ve meyve suyu tüketmeyi unutmuyoruz değil mi?
İşte, bazı meyve sularının faydaları:
Elma suyu: Potasyum, magnezyum, kalsiyum ve K vitamini içerir. Bağırsakları düzenler, cildi temizler.
Portakal suyu: Kalsiyum, magnezyum ve C vitamini deposudur. Dolaşımı rahatlatır.
Ahududu suyu: C vitamini ve demir yönünden zengindir. Göz altı çizgilerini azaltır.
Muz suyu: Tam bir sağlık kaynağı. Potasyum, magnezyum, demir ve bol miktarda B vitamini içerir.
Üzüm suyu: Potasyum, kalsiyum ve fosfor içerir. Kırmızı olanı, demir eksikliği çekenlere faydalıdır.
Çilek suyu: C vitamini yönünden zengindir. İçindeki potasyum, vücuttaki fazla suyu alır.